5 Nisan 2012 Perşembe

BİYOLOJİ

MİKROSKOBU TANIYALIM:

Mikroskop, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük cisimlerin birkaç mercek yardımıyla büyütülerek görüntüsünün incelenmesini sağlayan bir alettir.
17. asırda Hollandalı Antoni Van Leeuwenhoek ve İngiliz Robert Hooke bulmuşlardır.
 
MİKROSKOP 

1.mekanik kısım
2.optik kısım

MEKANİK KISIM 


Mikroskop ayağı :Genellikle iyi denge sağlayacak nal şeklinde olup, mikroskobun bütün ağırlığını taşıyan kısmıdır.

Mikroskop gövdesi :Mikroskobun diğer parçalarının monte edildiği madeni kısmıdır.

Mikroskop tablası :Daire veya kare şeklinde olabilen sabit ve bazen hareket edebilecek şekilde, ortasında aynadan (ışık kaynağından) yansıyan ışığın geçmesine yarayan bir deliği bulunan kısımdır. Tabla, preparatı koymaya yarar. Üzerinde kendisini hareket ettiren vidalar ve preparatı sabitlemede kullanılan tutucular bulunur.

Mikroskop tüpü:İç içe geçmiş iki madeni borudan ibarettir. Dış tüpü, düz bir dişliyle gövdeye tesbit edilmiştir. Bu kısım büyük ve küçük ayar vidalarıyla aşağı ve yukarı hareket edebilir. Bu sayede göze göre nesnenin (objenin) net görülmesi ayarlanmış olur.

OPTİK KISIM

*OKÜLER: farklı büyütmelere sahip, göze gelen tarafta bulunan yakınsak bir mercekten ibarettir. Objektifin meydana getirdiği gerçek görüntüyü büyüterek zahiri bir görüntü verir.
* OBJEKTİF : cisme yakındır, cismin büyütülmüş ters görüntüsünü verir. Büyütme dereceleri her ikisinde farklı büyüklüklerde olabilir. Mesela, bir ışık mikroskobunda objektif büyütmesi, 100x,40x,10x olabildiği gibi, oküler büyütmesi de 5x, 10x, 20x olabilir. (Büyütmeler x işaretiyle belirtilir.) Mesela objektifi 100x; oküleri 20x büyütme oranına sahip mikroskobun büyütmesi 2000x olarak tarif edilir
STEREOSKOPİK MİKROSKOPLAR: iki gözle bakılarak üç boyutlu görüntü sağlanan genelde biyoloji laboratuarlarında kullanılır.

POLARİZASYON MİKROSKOBU : Genellikle boyanmış ve canlı hücreleri incelemeye uygun olan bu mikroskop hücre ve dokuların bazı kısımlarını polarize ışığa gösterdikleri özel tepkilerden hareketle geliştirilmiştir.

İNTERFERENS MİKROSKOBU : Bir ışık demeti örnekten geçerken diğeri ise ışıktan geçemeyen ışık demetidir,değişik bölgelerin farklı yoğunlukları sayesinde kırılma indisleri ile farklılıkları ortaya koyar ve renkli bir görüntü oluşumunu sağlar.

METALURJİ MİKROSKOBU: Maden parçaları ışığı geçirmediği için mikroskoba kuvvetli bir ışık kaynağı ilave edilmiştir. Kaynaktan gelen ışık incelenecek cisme çarptırılarak objektife yansıyan ışıklardan inceleme yapılır.

ELEKTRON MİKROSKOBU: Elektron mikroskopta görüntü elde etmede elektron kullanılarak görüntü birkaç milyon defa büyütülebilmektedir. Bu kadar büyütme özelliği, elektronun dalga boyunun ışık dalga boyundan birkaç bin defa daha küçük olmasındandır. Elektron mikroskop, ilmi araştırmalarda, atom ve virüs gibi çok küçük yapıların incelenmesinde kullanılır.

KARANLIK ALAN MİKROSKOBU : Boyanmış ya da canlı örneklerin incelenmesinde kullanılır.Karanlık Alanda özel bir kondansör yardımı ile ışıklı bir görüntü oluşturmaktadır.radyografi ve tıpta kullanılır.


FLUORESCENS MİKROSKOP : Aydınlanmasında güçlü kaynaklar kullanan (ultra viole ışınlerı yayan ,civa veya xenon yakan arka lambaları)bir mikroskop çeşididir.Parazitoloji ve bakteriolojide önemli yer tutarlar.

CONFOCAL LASER SCANNİNG MİKROSKOP: Işık kaynağı lazer olan optik mikroskoplarla Scanning Elektron mikroskop arasında bir mikroskop çeşididir.Fluoresens işaretleyicilerle işaretlenen nükleik asit dizileri bu mikroskopla incelenmektedir.

SAHA EMİSYON MİKROSKOBU : Metal veya yarı iletkenlerin yüzey görüntülerinden kristal yapılarını incelemek için, saha emisyon mikroskopları kullanılır. Çok yeni bir teknik olan bu mikroskopları elektron ve optik mikroskoplardan ayıran özellik, cisimden ışık veya foton geçirmek yerine cismin kendisinden elektron veya iyon koparma (emisyon) olayıdır. Emisyon elektrik sahası ile sağlanır. İncelenecek metalden kopan elektronlar televizyon tüpüne benzer bir ekran üzerine düşerek kristal yapıya göre izler bırakır. Kristal yapının ekrana düşen bu görüntüsü ayrıca fotoğraflanabilir. Elektron mikroskop kadar büyütme özelliği vardır. Görüntü çok net ve teferruatlıdır.

ATOMİK KUVVET MİKROSKOBU : Atomik kuvvet mikroskobu(AFM) kullanılarak atomik boyutta görüntüler elde edilerek yüzey çalışmaları yapılmaktadır.Radyasyon malzeme etkileşimleri açısından büyük öneme sahip olan polimerlerin ve ileri teknoloji ürünü süper iletkenlerin yapımı ve karakter çalışmaları da yapılmaktadır.

Mikroskop Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar

A-MİKROSKOBUN BAKIMI:
1- mikroskobu daime iki elle taşıyın. Bir elinizle kolu sıkıca tutarkenA. diğer elinizle ayağın altından tutun.

2- mikroskobunuzun elektrikli aydınlatma kısmı varsa kabloların altta kalıp ezilmemesine dikkat edin.

3- baktığınız preparat sıvı damlası ile hazırlanmışsa mikroskobun gövdesini eğik duruma getirmeyin.

4- mercekleri yumuşak ve tüysüz bir bez ile silin.

5- mikroskobu yerine kaldırırken daima en küçük objektifi kullanır duruma getirin.

B-MİKROSKOBUN KULLANIMA HAZIRLANMASI

1-en küçük objektifi kullanma durumuna getirin( çıt sesini duyun)

2- ışık, tablanın ortasından geçecek şekilde aynayı ayarlayın. Diyaframı açıp kapatarak en uygun ışığın geçmesini sağlayın.

3- merceklerin temizliğini kontrol edin.

4- büyük objektifi kullanırken preparat ile arasında kalan mesafe az olduğundan merceklerin kırılma ihtimali vardır.

C-MİKROSKOBUN KULLANILMASI

1- incelenecek objeyi temiz bir lam üzerine koyun.
2- lameli 45 °lik açı yapacak şekilde tutun ve bırakın.Tırnak ucu ile hafifçe lamele vurularak, arada kalmış olan hava kabarcıkları çıkartılabilir.
3- bakılacak objeyi lam ile lamel arasına yerleştirerek hazırladığınız preparatı mikroskobun tablasına koyun ve maşalarla sabitleyin.
4- objektifi en küçük ayara getirin. Preparata bakarken, kaba ayar vidasını çevirerek görüntüyü ayarlayın.
5- okülerden bakın, görüntüyü ayarladıktan sonra kaba ayar vidasını bırakıp, ince ayar vidası ile netlik ayarını yapın.
6- daha büyük görüntüler elde etmek için objektif değiştirince kaba ayar vidası ile oynamayın.( objektifin değiştirilmesi görüntü ayarını bozmaz sadece netliğini değiştirir)

FİZİKTEKİ KAVRAM YANILGILARI!!

FİZİK'TE SIK RASTLANILAN KAVRAM YANILGILARI:

Aşağıda verilen kavram yanılgıları sade Türkiye'ye özgü yanlış algılamalar olmayıp, yurt içinde ve yurt dışında yapılan çeşitli çalışmalar sonucu tespit edilen kavram yanılgılarıdır. Ancak, Türkiye'de yapılan araştırmalar sonucu tespit edilen kavram yanılgıları "*" simgesi ile belirtilmiştir. 
1. KİNEMATİK
* Yan yana duran iki cisim aynı hıza sahiptir.
* İki cisimden önde (arkada) bulunan daha hızlıdır (yavaştır).
* İvme ve hız daima aynı doğrultudadır.
Hız bir kuvvettir.
* Eğer hız sıfır ise ivme de sıfır olmalıdır.
2. DÜŞEN CİSİMLER
* Aynı yükseklikten bırakılan ağır cisimler hafif cisimlere göre daha önce yere düşer.
İvme hız ile aynı anlamdadır.
* Düşen bir cismin ivmesi kütlesine bağlıdır.
Serbest düşen cisimler sadece aşağı yönde hareket edebilir.
* Boşlukta yerçekimi ivmesi yoktur.
* Yerçekimi kuvveti cisimlere sadece düşerken etki eder.
3. EYLEMSİZLİK
* Sabit hızla hareket eden cisimlere kuvvet etki eder.
Eylemsizlik hareket durumu ile ilgilidir.
Yerçekimi kuvveti yoksa tüm cisimler aynı kuvvet uygulanarak hareket ettirilebilir.
* Hareket halindeki cisimlere etkiyen kuvvet kaldırıldığında cisim hızını azaltarak duracaktır.
Eylemsizlik cisimleri hareket halinde tutan kuvvettir.
Durmakta olan iki cisim aynı eylemsizlik değerine sahiptir.
Hız mutlaktır ve gözlem çerçevesine göre değişmez.
4. NEWTON KANUNLARI
* Etki ve tepki kuvvetleri aynı cisme etki eder.
Newton kanunları ile kinematik arasında hiç bir bağlantı yoktur.
Kütle ve ivmenin çarpımı, m.a, bir kuvvettir.
* Newton’un 3. kanununa göre, bir cisme etki eden normal kuvvet cismin ağırlığına eşittir.
Sadece İnsanlar ve hayvanlar kuvvet uygularken pasif durumdaki cansız varlıklar (masa, yer) kuvvet uygulamaz.
* Bir cisim hareket ettiğinde, ağır cisimler hafif cisimlere göre daha büyük itme uygular.
Newton’un 3. kanunu hareket ile aşılabilir (Örneğin şiddetli bir çekme hareketi ile)
* Örneğin, el ile bir cisme uygulanan bir kuvvet cisim eli terk ettikten sonra da etki etmeye devam eder.
5. SÜRTÜNME KUVVETİ
* Sürtünme kuvveti, daima cismin hareket yönü ile zıt yönlü bir kuvvettir.
* Sürtünme kuvvetini yüzeylerdeki pürüzler oluşturur.
* Sürtünme daima mekanik enerjiyi ısı enerjisine dönüştürür.
Atmosfere geri dönen uzay kapsüllerinin ısınmasını sürtünme sağlar.
Araba ve uçakların yavaşlamasının sebebi hava sürtünmesidir.

6. YERÇEKİMİ
* Ay düşme hareketi yapmaz.
* Ay, serbest düşme hareketi yapmaz.
Bir elmaya etkiyen kuvvet Ay’a etkiyen kuvvet ile aynı değildir.
Tüm düşen cisimlere etkiyen yerçekimi kuvveti aynıdır.
* Uzayda yerçekimi kuvveti yoktur.
* Uzay aracına etkiyen yer çekimi kuvveti yaklaşık sıfırdır.
Yerçekimi kuvveti aynı anda sadece bir cisme etki eder.
* Ayın yörüngesinde dolanmasının sebebi yerçekimi kuvvetinin aya etkiyen merkezkaç kuvvet ile dengelenmiş olmasıdır.
* Ağırlıksızlık yerçekiminin olmaması demektir.
Dünyanın spin hareketi yerçekimini doğurur.
7. ENERJİNİN KORUNUMU
* Enerji kullanılır, azalır veya tükenir.
* Hareket etmeyen hiç bir şey enerjiye sahip değildir.
* Bir cisme etki eden kuvvet cisim hareket etmese de iş yapar.
Enerji, bir türden diğer türe dönüşürken kaybolur.
Enerji tekrar kullanılabilir.
Yerçekimi potansiyel enerji potansiyel enerjinin tek türüdür.
Bir cisim düşmeye bırakıldığında, yerçekimi potansiyel enerjinin tamamı aynı anda kinetik enerjiye dönüşür.
Enerjinin Newton’un kanunları ile bir ilgisi yoktur.
Enerji bir kuvvettir.
8. MOMENTUMUN KORUNUMU
* Momentum vektörel bir büyüklük değildir.
* Momentumun korunumu sadece çarpışmalara uygulanır.
Momentum kuvvet ile aynıdır.
* Yerçekimi olmaksızın hareket eden kütleler momentuma sahip değildir.
* Bir cismin kütle merkezi cismin içerisinde olmak zorundadır.
* Kütle merkezi ile ağırlık merkezi aynıdır.
* Hareket edemeyen cisimlerle olan çarpışmalarda momentum korunmaz.
Momentum ile kinetik enerji aynıdır.
9. DAİRESEL HAREKET
Dairesel hareket için kuvvet hareket etmez.
* Merkezkaç kuvvet gerçektir.
* Sabit hızla dairesel hareket yapan bir cismin ivmesi sıfırdır. 
* Dairesel hareket yapmakta olan bir cisim serbest bırakıldığında dairesel hareket yapmaya devam eder.
Dairesel hareket yapmakta olan bir cisim serbest bırakıldığında dairesel olarak uçmaya devam eder.
10. AÇISAL MOMENTUM
Bir cisme etki eden her kuvvet bir tork üretecektir.
Bir doğru boyunca hareket eden cisimler açısal momentuma sahip olamaz.
Tork, kuvvet ile aynıdır ve aynı yönlüdür.
Açısal momentum vektörel bir büyüklük değildir.
* Açısal momentum ile çizgisel momentum aynı yöndedir.
11. KEPLER KANUNU
* Gezegenler çembersel yörüngede dolanırlar.
* Yörüngede dolanan gezegenlerin hızı asla değişmez.
* Tüm gezgenler kendi yörüngelerinde aynı hızla hareket eder.
Güneş, yörüngesel hareket yapan gezegenlerin üzerinden iş yapmaz.
* Gezegenlerin yörüngeleri kesinlikle aynı düzlemde yer alır.
Güneş etrafında dolanan tüm gezegenler aynı periyotla döner.
* Dönme hareketi ile rotasyon hareketi aynıdır.
12. UZAYDA SEYAHAT
* Uzaygemileri bir gezegenden diğerine doğrusal bir yol boyunca seyahat eder.
Bir gezegenden diğerine seyahat edecek olan uzaygemisi herhangi zamanda fırlatılabilir.
* Uzaygemilerinin hareketi Güneş’ten etkilenmez
Dünyaya göre bağıl hareket Güneş’e göre bağıl hareket ile aynıdır.
* Jetler uzayda uçabilirler.
Dünya etrafında dolanan uzay araçları Güneş’e göre sinüzoidal bir yörünge izlemez.
Roketler hareketine zıt yönde itmek için bir ortama (hava) ihtiyaç duyar.
13. EĞRİ UZAY VE KARA DELİKLER
Uzay hiç bir şey değildir.
* Kara delikler çok büyüktür.
* Işık daima doğrusal olarak yayılır.
* Kara delikler uzaktaki cisimlere kara delik haline gelmeden önceki yıldız halindeki durumuna göre daha büyük bir yerçekimi kuvveti uygular.
Bir yerçekimi alanda yapılan gözlemler sabit ivme ile hareket eden sistemde yapılanlardan farklıdır.
* Boşluktaki nesneler ses çıkarır.
* Eğer Güneş bir kara delik olsa idi, Dünya, Güneş’in üzerine düşerdi.
14. ISI VE SICAKLIK
* Soğuk cismin ısısı yoktur.
* Düşük sıcaklık için bir limit yoktur.
* Mutlak sıfırda bir cismin tüm parçalarının hareketi durur.
* Mutlak sıfırda Bir cisim kütleye sahip değildir.
Kazaklar sizi daha sıcak tutar.
* Soğuk akabilir.
* Isı ve sıcaklık aynı şeydir.
* Isı ve soğukluk sıvılar gibi akar.
Basınç kuvvetle aynıdır.
Deri iyi bir termometredir.
15. HARMONİK HAREKET
Harmonik harekette titreşim periyodu genliğe bağlıdır.
* Geri çağrıcı kuvvet titreşimin her noktasında sabittir.
Herhangi bir başlangıç açısı için, tüm sarkaçlar mükemmel bir basit harmonik hareket yapar. 
Harmonik titreşiciler sonsuza kadar titreşir.
Bir sarkaç, titreşiminin en düşük noktasına kadar ivmelenmeye devam eder.
Titreşim genliği pikten pike ölçülür.
* İvme, bir sarkacın hareketinin bitiş noktalarında sıfırdır.
16. DALGALAR
Dalgalar madde taşır
* Bir dalga, içerisinden hareket edeceği ortama ihtiyaç duyar.
* Dalgalar enerjiye sahip değildir.
* Tüm dalgalar aynı yolla yayılır.
Frekans tüm genliklerde gürültü ile ilintilidir.
* Aynı ortamdaki büyük dalgalar küçük dalgalara göre daha hızlı yayılır.
* Işığın farklı renkleri farklı dalga türlerine karşılık gelir.
17. IŞIĞIN DALGA YAPISI
Işık bir ışıktır ve orijini yoktur.
* Işık bir parçacıktır.
* Işık dalga ve parçacığın karışımıdır.
* Işık dalgaları ile radyo dalgaları aynı şey değildir.
* Kırılma sırasında ışığın özellikleri değişir.
* Işığın hızı asla değişmez.
Madde ile ışık etkileşmez.
* Işığın tüm renkleri birleştirildiğinde siyah renk elde edilir.
Çift yarıkta girişim ışığın dalga tepesi ve çukurunu gösterir.
Dalga tepesinde ışık, dalga çukurunda karanlık vardır.
* Kırılma sırasında, ışığın frekansı (rengi) değişir.
* Kırılma ışığın doğrultu değiştirmesidir. (Kırılma sırasında ışık doğrultu değiştirir)
18. MICHELSON-MORLEY DENEYİ
Başarısız bir sonuç deneyin hatalı olduğu anlamına gelir.
* Işığı bir ortamın iletmesi gerektiğinden eter vardır.
Işığın hızında bir farklılık gözlenmemesinin nedeni göreli etkilerin (uzunluk kısalması) bir sonucudur.
19. ÖZEL GÖRELİLİK
Postulatlar bir teoriyi geliştirmek için kullanılamaz.
* Uzunluk, kütle ve zaman değişimleri sadece görünürdedir (gerçekte değişmez).
Zaman mutlaktır.
Uzunluk ve zaman sadece bir gözlemci için değişir.
Zaman genişlemesi 2 farklı çerçevedeki 2 saati ifade eder.
* Zaman genişlemesi ve uzunluk kısalması deneysel olarak ispatlanmamıştır.
Evrende tercih edilen bir gözlem çerçevesi vardır.
* Kütle mutlaktır, yani, tüm gözlem çerçevelerinde aynı değere sahiptir.
18. ELEKTRİKSEL ALANLAR VE KUVVETLER
* Hareket halindeki yüklü bir parçacık ivmelenirken daima bir alan çizgisini takip eder.
* Bir yük bir alan çizgisi üzerinde değilse, kuvveti hissetmez. 
* Alan çizgileri gerçektir.
* Coulomb kanunu noktasal yük dışındaki yük sistemlerine de uygulanır.
* Yüklü bir cisim sadece tek tip yüke (Pozitif veya negatif) sahiptir.
Elektrik alan ve kuvvet aynıdır ve aynı doğrultudadır.
* Alan çizgileri bir yerde başlayıp başka bir yerde bitebilir.
* (Bir ortamda) Belirli sayıda alan çizgileri vardır.
Tespit edecek bir şey yoksa alanlar da yoktur.
* Bir yük olmasa da her noktada kuvvet vardır.
* Alan çizgileri yüklerin hareket yörüngeleridir.
Elektrik kuvveti yerçekimi kuvveti ile aynıdır.
* Alan çizgileri tam olarak pozitif yükten negatif yüke doğrudur ve hareketi ifade eder.
* Alan çizgileri sadece iki boyutludur.
20. MILLIKAN YAĞ DAMLASI DENEYİ
* Yük süreklidir ve herhangi bir miktarda olabilir.
* Bir elektron kütlesiz saf bir negatif yüktür.
Yağ damlaları elektronlardır.
Bilimsel metot kusursuz ve kesin doğrudur.
Bilim adamları keşif yaparken daima hata yaparlar.
Millikan elektronun kütlesini ölçtü.
21. EŞ POTANSİYELLER VE ALANLAR
* Gerilim bir devrede akar.
Elektriksek alan ile gerilim arasında hiç bir bağlantı yoktur.
* Gerilim enerjidir.
Eş potansiyel eşit alan veya düzgün alan anlamındadır.
Yüksek voltaj kendine zarar verir.
Gerçek bir yükü bir eş potansiyelde hareket ettirmek için iş yapmak gerekir.
* Yükler kendi kendilerine hareket eder.
Kıvılcımlar, bir elektrik alanın yükleri çekmesi durumunda oluşur.
22. POTANSİYEL FARKI VE SIĞA
Bir kondansatör ile bir pil aynı prensiple çalışır.
* Bir kondansatörün sadece levhaları arasında potansiyel farkı vardır, iç bölgelerde yoktur.
Yükler, cam gibi, dielektrik içerisinde akarlar.
Q=CV basit bir kavramsal kanundur.
* Bir kondansatörü yüklemek için iş yapmak gerekmez.
Bir kondansatör için iki farklı parçaya ihtiyaç vardır.
* Bir kondansatör net bir yüke sahiptir.
* Bir kondansatörün sığası yük miktarına bağlıdır.
* Kondansatörün pozitif yüklü levhasının üzerinde sadece pozitif yük vardır.
* Yükler kondansatör içerisinde akarlar.
23. DOĞRU AKIM DEVRELERİ
* Dirençler yük tüketir.
* Yükler direnç üzerinden geçerken yavaşlar.
Akım ile voltaj aynı şeydir.
* Bir pilin uçları arasında akım yoktur.
* Büyük cisimler büyük dirence sahiptir.
* Bir devrede akım geçmesi için kapalı bir ilmek halinde olması gerekmez.
* Akım devreden geçerken tükenir
* Bir iletkenin direnci yoktur.
* Paralel bağlı dirençlerin eşdeğer direncin değeri en büyük direncin değerinden büyüktür.
* Akım yük fazlalığıdır.
* Devreden geçen akım pilden çıkar.
* Büyük piller daha büyük voltaj uygular.
Güç ve enerji aynıdır.
* Piller sadece enerji üretir.
24. MAGNETİK ALANLAR
* Kuzey ve güney kutup, pozitif ve negatif yük ile aynıdır.
* Magnetik alan çizgileri bir kutuptan çıkar diğer kutuptan sona erer.
Kutuplar izole edilebilir.
Akı alan çizgileri ile aynıdır.
Akı, gerçekte magnetik alan çizgilerinin akışıdır.
* Magnetik alanlar elektrik alanlarla aynıdır.
* Durgun yüklere magnetik kuvvet etkir.
Mıknatıslardaki magnetik alanlar hareketli yükler tarafından oluşturulmaz.
* Magnetik alanlar 3 boyutlu değildir.
Magnetik alan çizgileri sizi dünya üzerinde tutar.
* Yükler serbest bırakıldığında bir mıknatısın kutuplarına doğru hareket eder.
25. ELEKTROMAGNETİK İNDÜKSİYON
Elektrik (enerjisi) üretmek için iş yapmak gerekmez.
* Elektrik (enerjisi) üretilirken sadece mıknatıslar hareket edebilir.
* Gerilim sadece kapalı bir devrede olur.
Magnetik akı, magnetik akının değişmesinden ziyade, indüklenmiş e.m.k.’ ne sebep olur.
* Tüm elektrik alanlar (+) yüklerden başlar ve (-) yüklerde son bulur.
* Barajlardaki su elektrik (enerjisine) neden olur.
26. ALTERNATİF AKIM
* Yükler devre etrafındaki tüm yönlerde hareket eder ve tekrar tüm yönlerden geri gelir.
* Gerilim ve akım, doğru akım devrelerindeki gibi, sabit kalır.
* Bir transformatörde enerji kaybolmaz.
* Yükseltici bir transformatör daha düşük girişe karşın size fazladan bir şeyler verir.
* Transformatörler doğru akım gerilimini değiştirmek için kullanılabilir.
* Elektrik şirketleri evinizdeki akımlar için elektronlar üretir.
27. DALGA PARÇACIK İKİLEMİ
* Işık sadece dalga ya da parçacık halinde olabilir.
* Işık, herhangi bir andaki bir noktada parçacık şeklinde olabilirken başka bir noktada dalga şeklinde olabilir.
Parçacıklar dalga özelliklerine sahip olamaz.
Dalgalar parçacık özelliklerine sahip olamaz.
* Bir parçacığın konumu kesin olarak ölçülebilir.
Bir foton, içerisinde dalga bulunan parçacıktır.
* Yüksek frekansa sahip fotonlar düşük frekansa sahip fotonlardan daha büyüktür.
* Tüm fotonlar aynı enerjiye sahiptir.
* Şiddet bir fotonun genliğinin daha büyük olması anlamındadır.
* Belirsizlik ilkesi ölçüm araçlarının sınırlılıklarından kaynaklanır.
Lazer ışınları kendi kendilerine her zaman görünürler.
Bazen kendinizi bir dalga gibi hissedersiniz bazen hissetmezsiniz.
28. ATOM MODELLERİ
* Elektronlar istedikleri herhangi bir orbitalde bulunabilir.
Hidrojen tipik bir atomdur.
* Dalga fonksiyonu bir elektronun yörüngesini tanımlar.
* Elektronlar fiziksel olarak protonlardan daha büyüktür.
* Sadece Elektron ve protonlar temel parçacıklardır.
* Fizikçiler atom için (atomun tüm özelliklerini açıklayan) “doğru” modele sahiptir.
Atomlar görünmez olabilir.
* Sadece tek bir atom modeli vardır.
* Atomda çekirdek etrafında dolanan elektronlar, Güneş etrafında dolanan gezegenler gibidir.
Elektron bulutları orbitallerin resimleridir.
29. ELEKTROSTATİK
* Statik elektrik durgun elektriktir.
* Statik elektrik sürtünme ile oluşur.
* Statik elektrik elektronlardan oluşur.
* Nötr cisimlerde yük yoktur.
* Bir kondansatörü yükleme ona yük doldurma anlamındadır.
* Bulutlar birbirlerine sürtünerek yüklenirler.
* Yükler; ‘artı yük’ ve ‘eksi yük’ olarak adlandırılır.
* Piller yük depo ederler.
* Elektrik yükleri devreden akar.
Nemli hava iletkendir.
30. ELEKTRİK
* Elektrik, fiziksel bir büyüklüktür.
* Elektrik bir enerji türüdür.
* Elektronlar yaklaşık ışık hızı ile hareket eder.
* Piller ve jeneratörler elektrik üretir.
* Statik elektrik, elektrik akımının tersidir.
Her bir elektron enerji taşır.
* Atomlar, eşit sayıda proton ve elektron’a sahiptir.
* İletkenler, yüklerin geçmesine izin verirler.
Elektrik, ağırlıksızdır.
31. ELEKTRİK AKIMI
* Akımın yönü negatiften pozitife doğrudur.
* Elektrik akımı, enerji akışıdır.
* Elektrik akımı olduğu sürece, elektronlar bir atomdan diğerine atlar.
* Elektriksel enerji devreden akar.
* Elektriksel güç, jeneratörden kullanıcıya doğru akar.
* Elektrik akımı, elektrik kablosunun dış yüzeyinden akar.
* Elektrik akımı görülemez.
 Prof. Dr. Bİlal GÜNEŞ
Bu bilgiler http://www.fizikdeneyleri.com/fizikteki-kavram-yanilgilari.html bu siteden alınmıştır.


BİYOLOJİ

ÇİÇEKLİ- ÇİÇEKSİZ BİTKİLER:
En gelişmiş bitki grubudur. Vücudunda bütün bitkisel organları bulundurur. Tohum ve meyve oluşturarak çoğalır. Çiçekli bir bitki dört farklı kısımdan oluşur. 
1. Kök
Gövdenin toprak altındaki uzantısıdır. Bitkiyi toprağa bağlar ve dik tutar. Bitkinin ihtiyaç duyduğu su ve minarellerin topraktan alınmasını sağlar.Kök üç kısımdan oluşur.
• Ana kök: Kökün toprakta uzamasını sağlayan temel kısmıdır.
• Yan kök: Kökün toprakta yayılmasını sağlayan çıkıntı kısımlarıdır.
• Emici tüy: Kökün toprakla temasını artıran kılsı yapılardır ve kısa zamanda bol su alınmasını sağlarlar.
Kök Çeşitleri
• Kazık kök : Ana kök bir tane olup gelişmiş ve uzamıştır. Çevresinde çok sayıda yan kök bulunur. Genelde ağaçlarda bulunur. Çam, söğüt, gül gibi.
• Saçak kök : Ana kök gelişmemiş olup gövdeden çok sayıda yan kök çıkar. Genelde otsu bitkilerde bulunur. Çim, buğday, nohut gibi.
Bunlardan başka özel görevler yapan besin depolayıcı depo kökler, tırmanmayı sağlayan tutunma kökleri, gövdeyi dik tutan destek kökleri, bitkinin parazit yaşamasını sağlayan sömürme kökleri gibi kök çeşitleride vardır.
2. Gövde
Bitkinin toprak üstünde kalan organlarıdır. Yapısında dallar, iletim boruları, yapraklar, çiçekler ve tomurcuklar bulunur. Fotosentezle besin üretilmesini, besin depolanmasını ve madde iletiminin yapılmasını sağlar. Temelde iki çeşit gövde bulunur.
• Otsu gövde: Yeşil renkli,ince, yumuşak ve zayıftır. Otsu bitkilerde bulunur. Yaşam süreleri bir mevsim ya da bir yıldır. Fasulye, Buğday, Marul, Çim gibi.
• Odunsu gövde: Kahve renkli, kalın, sert ve dirençlidir. Ağaçsı bitkilerde bulunur. Yaşam süreleri uzundur. Gövde çevresinde kabuk şeklinde mantar tabakası bulunur. Gövde içinde yaşı gösteren yaş halkaları vardır. (Elma, çam, kavak, söğüt, sekoya gibi.)
Bazı bitkilerde özel görevler yapan farklı gövde çeşitleri kullanılır. Örneğin yumru gövdeler besin depolar, etli gövdeler su depolar, sarılıcı gövdeler bitkinin desteğe tutunmasını sağlar, sürünücü gövdeler toprakta uzamayı sağlar.
3. Yaprak
Dallardaki yeşil renkli yapılardır. Genelde damarlı ve geniştir. Üzerinde gaz alış verişini sağlayan stomalar (gözenekler) bulunur. Hücrelerinde çok sayıda kloroplast bulunur. Yapraklar;
– Fotosentezle besin üretme, - Solunumla oksijen ve karbondioksit değişimini sağlama,– Dökülerek katı atıkları boşaltma,
– Terlemeye su ve ısı atma, şeklinde görevleri gerçekleştirir. Bazı yapraklar bu görevlerden başka özel faaliyetlerde gerçekleştirirler. Örneğin depo yapraklar besin depolama, diken yapraklar su kaybını azaltma, kapan yapraklar böcek yakalama, sülük yapraklar gövdeyi desteğe bağlama şeklinde faaliyet yaparlar.
4. Çiçek
Bitkilerin eşeyli üremeyi sağlayan organına çiçek denir. Çiçekler genel olarak aşağıdaki kısımlardan oluşur.
• Çanak yaprak : Yeşil renkli olup içerisindeki çiçek kısımlarını dış etkilerden korur.
• Taç yaprak : Renkli ve hoş kokulu olup böcekleri çekerek tozlaşmanın yapılmasını sağlar.
• Erkek organ : Özel bölünmelerle polenlerin çok sayıda üretilmesini sağlar.
• Dişi organ : Vazo şeklinde olup yumurtaların oluşturulmasını ve döllenmesini sağlar. Çiçekli bitkilerde tohum oluşumu sırasında iki temel olay gözlenir.
a. Tozlaşma olayı : Erkek organdaki polenlerin dişi organın üst kısmına taşınmasına denir. Su, rüzgâr, kuş ve böcekler tozlaşmaya yardımcı olurlar.
b. Döllenme olayı : Polenlerin yumurtalıkta bulunan yumurtalarla birleşerek zigotu oluşturmasıdır.

Türün kromozom sayısını taşıyan zigot, mitoz bölünmelerle hızla çoğalarak tohumun oluşmasını sağlar. tohumun yapısında bulunan kabuk içindeki canlı dokuyu korur. Çenekler depoladıkları besinlerle çimleninceye kadar canlı dokuya besin sağlar. Embriyo, canlı dokuyu oluşturur ve çimlenerek bitkinin kısımlarını oluşturur.
Tohumun Çimlenmesi
Tohumun uygun koşullarda yeni bir bitkiyi oluşturmasına çimlenme denir. Çimlenmeyi sağlayan kısım embriyodur. Çimlenme embriyonun büyüme ve gelişmesiyle sağlanır. Tohumun çimlenmesi için üç temel şart gereklidir.
Sıcaklık : Canlı dokudaki hücresel olayların yapılması ve enzimlerin çalışmasını sağlar.
Su : Tohum kabuğunun çatlaması ve yeni hücrelerde sitoplazmanın oluşmasını sağlar.
Oksijen : Tohumun solunumla ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretmesini sağlar.
ÇİÇEKSİZ BİTKİLER
Gelişmemiş yapılı ilkel bitkilerdir. Çoğalmalarını spor keselerini kullanarak sağlarlar. Kök, gövde ve yaprakları tam olarak gelişmemiştir. Nemli yerlerde yaşarlar ve fotosentezle besin üretirler. İki ana grubu bulunur.
1. Damarlı Olanlar
Basit yapıda kök, gövde ve yaprakları bulunur. İletim demetleriyle madde taşıması yaparlar. Döl almaşı ile çoğalırlar. Bu gruba eğrelti otu ve kibrit otları örnek verilebilir.
2. Damarsız Olanlar
Su ve kara yosunları bu gruba girer. Kök, gövde ve yaprak taşımazlar. İletim demetleri yoktur. Döl almaşıyla çoğalmalarını gerçekleştirirler.
Bu bilgileri http://www.fenokulu.net/portal/Sayfa.php?Git=KonuKategorileri&Sayfa=KonuBaslikListesi&baslikid=66&KonuID=257 bu siteden alınmıştır.



KİMYA

Kimyasal Tepkimeler:

Kimyasal değişmeler, kimyasal tepkimeler sonucu gerçekleşir. Kimyasal tepkimeleri gösterdiğimiz eşitliklere “kimyasal denklemler” diyoruz. Elementlerin Periyodik Tablosunu ve kimyasal bağları da gördükten sonra kimyasal denklemleri nasıl yazıp denkleştirdiğimizi inceleyebiliriz.

5.1 Kimyasal Denklemlerin Yazılması ve Eşitlenmesi
5.2 Tepkime Türleri
5.3 Tepkimeler ve Hesaplamalar

5.1 Kimyasal Denklemlerin Yazılması ve Eşitlenmesi
Kimyasal denklemler, kimyasal değişmeleri simgelerle göstermenin ötesinde anlamlar içeren eşitliklerdir. Önce kimyasal denklemlerin yazımına ve eşitlenmesine ilişkin temellere göz atalım.
Kimyasal denklemlerin yazılmasında bazı kurallar izlenir.
1. Kimyasal denklemler, bir yandan tepkimeye giren maddeler karşı tarafta da ürünler, araya bir ok konularak yazılır:
tepkimeye girenler (tepkenler)===> ürünler
2. Çok kere tepkenlerdeki ve ürünlerdeki maddelerin tepkime koşullarındaki fiziksel halleri, önlerindeki parantez içinde belirtilir: katılar, (k); sıvılar, (s); gazlar, (g) ve sulu çözeltideki maddeler (aq) ile gösterilir. Örneğin demir metali ile hidroklorik asitin tepkimesi sonucunda demir klorür çözeltisi oluşur vöe hidrojen gazı açığa çıkar. Bu tepkimenin denklemi aşağıdaki gibi yazılır:

Fe (k) + 2HCl(aq) ===> FeCl2(aq) + H2(g)

3. Tepkime denklemleri, “kimyasal değişmelerde kütlenin korunumu”nun uygulamasıdır. Kimyasal değişmelerde atomların sayısı ve türü korunur.
4. Tepkimeler denkleştirilirken ilke olarak bileşiklerin başına (kat sayşı olarak) kesirli sayı getirilmez; ama elementlerin kat sayısı kesirli olabilir:
CO (g) + ½ O2 (g) ===> CO2 (g)

5. Tepkimeler denkleştirilerken öncelikle H ve O dışındaki element atomlarının eşitlemesi yapılır. Sonra H ve O atomları eşitlenir.

NH3(g) + O2(g) ===> NO2(g) + H2O(g)

Bu tepkimede öncelikle N atomlarının eşitliği sağlanmalıdır. Bileşiklerin başına kesirli sayı getirmemek için NH3 ün kat sayısı 2 olmalıdır.
2NH3(g) + O2(g) ===> 2NO2(g) + H2O(g)
Sonra H ve sonunda da O eşitliği sağlanırsa

2NH3(g) + 7/2O2(g) ===> 2NO2(g) + 3H2O(g)
sonucu elde edilir.
Kimyasal tepkimeler, yanma, yer değiştirme, çökelme, nötürleşme gibi adlarla belirtilebilir. Biz burada tepkimeleri üç ana grubta inceleyeceğiz:
5.2 Tepkime Türleri
1. Ýndirgenme-Yükseltgenme (Redoks) Tepkimeleri
Bu tepkimelerde elektron alış verişi sonucu atomların değerlikleri değişir. Yanma tepkimeleri, elementlerinden oluşum ve elementlerine ayrışma tepkimeleri, tek yer değiştirme tepkimeleri, aynı zamanda redoks tepkimesidir.
CH4(g) + 2O2(g) ===> CO2(g) + 2H2O(g)
Tepkimesi, metanın yanma tepkimesidir. Bu tepkimede O2 nin değerliği sıfır, metandaki karbonun -4, hidrojenin +1’dir. Tepkime sonunda CO2 deki karbonun değerliği +4, CO2 ve H2O’daki oksijenin değerliği, -2 dir. Kısacası tepkimede metan karbonu yükseltgenmiş (electron vermiş), oksjien ise indirgenmiştir (elektron almış).
N2(g) + 3H2(g) ===> 2NH3(g)
Tepkimesi, amonyak bileşiğinin elementlerinden oluşumunu;
2H2O(s) ===>2H2(g) + O2(g)
tepkimesi, suyun elementlerine ayrışmasını gösteren tepkimelerdir ve bu tepkimelerde de atomların değerlikleri değişmektedir.
Zn (k) + CuSO4 (aq) ===> ZnSO4(aq) + Cu(k)
Tepkimesi tek yer değiştirmeye örnektir (Asit-baz tepkimeleri ve çökelme tepkimeleri ise çift yer değiştirmeye örnek oluşturur).


Yanma Tepkimeleri
Yanma, bir maddenin ısı ve ışık çıkararak çok hızlı olarak oksijenle tepkimeye girmesidir. Kağıdın, kömürün, odunun, mumun, doğal gazın yanması gibi… Her yanma bir oksitlenmedir; ama her oksitlenme yanma değildir. Örneğin paslanmalar da oksitlenmedir ve bir tür yavaş yanma olarak belirtilebilir.
5.1 Örnek:
1. kükürt dioksit + oksijen ===> kükürt trioksit

2. magnezyum + oksijen ===> magnezyum oksit

3. metan (CH4) + oksijen ===> karbon dioksit + su

4. propan (C3H8) + oksijen ===> karbon dioksit + su

5. etanol (C2H5OH ) + oksijen ===> karbon dioksit + su

6. glukoz (C6H12O6) + oksijen ===> karbon dioksit + su

7. nitrometan (CH3NO2) + oksijen ===> karbon dioksit + azot dioksit + su

Çözüm: Verilen Tepkimelerin Denklemlerinin Simgilerle Yazımı
1. SO2 + 1/2O2 ===> SO3ya da 2SO2 + O2 ===> 2SO3
2. Mg + ½ O2 ===> MgO ya da 2Mg + O2 ===> 2MgO
<LI class=MsoNormal style="COLOR: black">CH4 + 2O2 ===> CO2 + 2H2O <LI class=MsoNormal style="COLOR: black">C3H8 + 5O2 ===> 3CO2 + 4H2O <LI class=MsoNormal style="COLOR: black">C2H5OH +3O2 ===> 2CO2 + 3H2O <LI class=MsoNormal style="COLOR: black">C6H12O6 +6O2 ===> 6CO2 + 6H2O
2CH3NO2 +1/7O2 ===> 2CO2 + 3H2O+2NO2
5.2 Örnek:
2H2 (g) + O2 (g) ===>2H2O(s)
tepkimesi hangi biçimlerde adlandırılabilir?
Çözüm
Verilen tepkime öncelikle suyun elementlerinden oluşum (sentez) tepkimesidir. Yani iki elementten bir bileşik oluşmaktadır. Buna bağlı olarak tepkime, ‘hidrojenin yanma tepkimesi’ olarak da belirtilebilir. Yanma tepkimeleri, aynı zamanda redoks tepkimeleridir: Bu tepkimede hidrojen ve oksijen atomlarının başlangıçtaki değerlikleri sıfır olduğu halde bileşikteki değerlikleri sıfır değildir. Yani atomların değerliği değişmektedir.

5.3 Örnek:
Alüminyum metali, bakır sülfat çözeltisinden bakır metalini açığa çıkarır. Tepkimenin denkleştirilmiş şekli aşağıdaki gibidir:
2Al(k) + 3CuSO4(aq) ===> Al2(SO4)3 + 3Cu(k)
Tepkimeyi yorumlayınız.
Çözüm
Bir kere tepkimede Al atomları ile Cu atomları yer değiştirmektedir. Buna gore tepkime tek yer değiştirme örneğidir. Öte yandan Alüminyum atomunun değerliği sıfırdır; buna karşın alüminyum sülfatta +3 yüklü alüminyum iyonları vardır. Yine bakır sülfatta bakır iyonları +2 yüklü (sülfat iyonlarının da -2 yüklü olduğunu anımsayınız) iken sonuçta sıfır değerlikli olmaktadır. Kısacası tepkime bir redoks tepkimesidir.
Bu bilgiler http://www.forumpaylas.net/fizik-kimya-matematik/14512-kimyasal-tepkimeler-ve-denklemler.html bu siteden alınmıştır.
Çözümlü örnekleri inceleyebilirsiniz: